Benimle bu yolculuğa çıkan herkese en kocamanından büyük bir MERHABA!
Size teşekkür etmem gereken o kadar çok şey var ki nereden başlayacağımı bilemiyorum.
Bu yolculuğa benimle, Nisan'la ve diğerleriyle çıkmayı seçtiğiniz için bütün içtenliğimle söylüyorum ki son nefesimi verdiğim ana kadar size minnettar kalacağım.
İlk kitabı alıp da okuyan herkese teşekkür ederim.
Sırf devamını merak ettiği için buradan her hafta yeni bölüm bekleyerek okuyan herkese teşekkür ederim. (Merak etmeyin biliyorum, bölümleri hep pis pis yerlerde bitiren biriyim ve bunun için de ayrıca özür dilerim! Ama istedim ki yaratmaya çalıştığım heyecan hiç yok olmasın. Çünkü ben bu hikayeyi yazarken henüz sadece bir liseliydim! Yazdığı her kelimede hop oturup hop kalkan, sizden ve muhtemelen kendi karakterlerinden daha büyük bir merakla gelecek bölümü bekleyen bir çocuktum belki de...)
Bölümlerin altında gördüğüm bir okunmanın, bir yorumun bile bana nasıl dünyaları verdiğini anlatamam. Ben bu üçlemeyi yazıp bitireli çok oldu. Soran ve yanlış yönlendirilenler çok olduğu için buradan da açıklamak istedim. EVET, ben bu hikayeyi bitirip üstüne bir de birbirinden bağımsız altı kitap daha yazdım. Ama bütün bu süreçte yayınevi satışları yeterli bulmadığı için ilk kitap dışında seriye devam etmeme kararı aldı.
Olsun.
İşin, iş kısmı onların bileceği; bilmeye çalışacağı bölüm.
Benim için önemli olan paylaşmaktı.
Yıllar içinde yaşadığım deneyimler (ve inanıyorum ki bir gün onları da sizinle paylaşıp bu işe girmek isteyenlere yardım edebilecek konumda olacağım) bana bunu yeniden hatırlattı.
Önemli olan paylaşmaktır.
Ben zaten kafamda Nisan'la, Derin'le ve diğer hikayelerimde yarattığım yüzlerce karakterimle birlikte yaşıyor; başlarına neler geldiğini-geleceğini biliyorum. Ama yazdım, yazıyorum ve yazacağım çünkü o dünyaları birileriyle paylaşmak istiyorum. Paylaşmak istemeyen kimse yazamaz. Kendi çıkarını düşünen bir bencil yazar olamaz.
Ben henüz yazar değilim.
Ama olmak için elimden gelen her şeyi yapıyorum.
İstedim ki ilk kitabı alma inceliğini gösteren bir kişi bile yarım kalmasın. Çünkü en kötü son bile yarım kalmış bir hikayeden daha iyidir. ( Tabii dilerim sonunu seversiniz ehehehe) Buradan her hafta okuyan, arada bölüm koyamayacak kadar rahatsız olduğum birkaç haftada bana mail atıp iyi olup olmadığımı soran bütün o tatlı insanlara bir hediye vermek istedim. O yüzden 2. kitabın son 4-5 bölümünü birlikte bugün siteye yükledim. Artık KAHİN kitabını baştan sona okuyabilirsiniz! ( Güvenin bana ben okuyucu olsam ve o bölümler haftada bir gelse delirirdim. Dedim ya kendi pisliğimi bilirim, bölümleri hep öyle yerde bitiririm ki bu yüzden yazdıkça bölümleri vakti zamanında mail attığım arkadaşlarımdan dayak yemişliğim bile var devamı nerede bunun, diye! )
Teşekkür ederim.
Okuduğunuz, bunu benimle paylaştığınız için sonsuzlar dolusu teşekkür ederim.
Ha, tabii hikaye burada bitti sanmayın! Çarşambadan itibaren 3.kitabı da bölüm bölüm yayınlamaya devam edeceğim. Siz farkına bile varmadan haftalar geçecek ve o da bitecek. İşte o zaman bu Ay Işığı serisi de bitecek.
Belirtmem gereken son bir şey ve etmem gereken son bir teşekkür var.
Öncelikle dediğim gibi ben bu hikayeyi yazalı çok oldu. O yüzden haftada bir bölüm atmamın sebebi genelde bir kez daha okuyup gözüme çarpan çok bariz hataları düzeltmek için zaman kazanmaktı. Bana bıraksanız şu an tüm seriyi siler yeniden yazardım. Çünkü insanoğlu nankördür, malumunuz. Yazdığım beğenmiyorum diyemem, kelimelere karşı öyle bir saygısızlığım yoktur. Ama an itibariyle 6-7 yılı bulan uzun soluklu kitap yazma maceramın (önceki kısa öyküleri saymıyorum.) bana öğrettiği çok şey oldu. Geri dönüp baktığımda kurgu olsun, karakter olsun, anlatım olsun yaptığım hataları görebiliyorum.
Şunu bu işe girmek istiyorsanız sakın unutmayın; yazmanın sadece %20'si yetenektir, kalan %80'i çok ama çok çalışma gerektirir. Çok okumak, teknik öğrenmek, şöyle bir şey düşünüyorum demek yerine ayaklarınız yere basa basa size hikayeniz hakkında sorulacak her türlü soruya cevap verebilecek kadar güçlü durmayı gerektirir.
Bir gün bu serinin tamamı elimizde kitap olarak olur mu gerçekten bilmiyorum. (Hiç yoktan öncelikle ilk kitabımın haklarını geri alabilmem gerekiyor.) Belki olur. Olmasa bile umurumda değil açıkçası. Bakın işte burada, sizinle paylaşabiliyorum. Siz de okuyabiliyorsanız, hala okumak istiyorsanız ne ala!
Son teşekkürüm bana bu seriyle ilgili mesaj atan herkes için.
Kaçınızın beni mesajlarıyla ağlattığını söylesem bu da sulu gözlünün tekiymiş der dalga geçersiniz, durum o kadar vahim! Bana ilk kitabı okuduğunda hayatının, hayata bakış açısının değiştiğini yazan ve farkında olmadan ona bu denli yardım ettiğim için teşekkür eden birkaç kişi oldu.
İşte bu,
Bu dünyalara bedel.
İşte bu,
6-7 yıldır uykusuz kaldığım gecelere, çektiğim çilelere, yaşadığım kötü deneyimlerin hepsine ve hatta onların binlerce katına değer. Bir kişiden bile bunu duyabilmek bana yeter. Çünkü ben bana böyle dokunan kitaplar sayesinde bugün olduğum kişi oldum ve birilerine dokunmayı başardığım gün gerisi önemini öyle bir yitirdi ki... O çok sevdiğim kelimelerle bile anlatamıyorum hissettiklerimi.
Her şey ama her şey için (bu uzun yazıyı buraya kadar okuduğunuz için bile)
TEŞEKKÜR EDERİM.
Hem 3.kitapta hem de başka kitaplarda görüşebilmek umuduyla,
SKY-RİE
Commentaires